16 Şubat 2013 Cumartesi

Biri İndirim Mi dedi ? :)

Bayanlara ait klasik esprilerdendir alışveriş. Ama güzel işte,vazgeçilmiyor ki :) 
Hele de "indirim" yazısı gayet etkili sanırım benim hayatımda :)) Sezon sonları ise en sevdiğim mevsimlerden... 




Dün nediren erken çıkabildiğimiz günlerden biriydi ve kendimizi bi avm nin sıcak koridorlarına bırakıverdik. Mutfak eşyaları satan yerlerdeki indirimler tabi beni büyülemişti. Hemen hediye alımı yaptık itinayla oralardan. Çok şık ev eşyaları aldık ordan hediye olarak. Çok cicilerdi hepsi :) [ yazar buraya resimlerini eklemeyi çok istemiştir fakat hepsi kutularında sarılı bulunmaktadır ] Sevdiklerime de bişeyler almak hele de özel hediyeler almak çok keyif aldığım bir iş, yeter ki şık olsun,beğenecek olsun :)
Sonra "indirim" yazan bir çok zaman severek ayakkabı aldığım sevgili ayakkabı satıcısının içini talan etsem de bulamadım işte, bulamadım alınacak bir ayakkabı, bir bot :/ 
Neyse biraz da klasik durağımız olan saatçiye uğrayıp istediğim saati kolumda seyrettikten sonra ennn yakın zamanda almaya karar verildim cebren ve hileyle. [Ne kadar kararsız olduğumu mu çözdü nedir Özlem, aldırmadı işte ] Ama artık hayallerimin taaa içindeydi ve indirim gelmeyeceğini adım gibi biliyorum. Alayım kendime doğum günü hediyesi olaraktan, kimseden hayır yok [sanırım saat severliğimle başa çıkacak biri yok etrafımda :)) ]

Bugün de istediğim ayakkabıyı bulamayınca bir fırsatta [ ki o fırsat gayet kendiliğinden oldu,çabalamadım yani :) ] çok güzel bir botla, ayakkabı buldum. Tabi ki sezon sonu indiriminden:)

 Mutluyum... İçimin biyerleri sızlasa da müsriflik yaptığımda...Rabbim sorma nolur hesabını...İhtiyacım vardır inşAllah gerçekten aldıklarıma... Müsrifliğimi ilan eden olmadı bu zamana kadar ama yine de zaman zaman olduğumu kabul ediyorum. İndirimlere dayanamadığımı, sezon sonlarını pek sevdiğimi...İtiraf ediyorum ! 


15 Şubat 2013 Cuma

Köyden Mutluluk

Zeynep yollarda :))
Bir arkadaşın köy evine davetliydik bugün. Soba sefası yapmaya gittik işte basbaya. Ama kahvaltı da müthişti gerçekten. Mahir insanlara hep özenmişimdir zaten bu kadar uğraştıktan sonra içten  "çok da bir şey yapmadım" demesi insanların mahareti değildir de nedir?

Benim hiç köyüm olmadı ama köy hayatı az- çok görmüşlüğüm var. Hatta soba yakarken kolumu yakmışlığım bile :) Arabadan inince kokuyordu işte köy, yani ahırın az hafif hali :) Sonra sobayı yaktı bu işten anlayan arkadaşlar, her yanımız sıcacık oluverdi bir anda :)) Ve el elden hazırlanmış kahvaltı, kuzinede pişmiş patatesler, soba üstünde kızarmış ekmekler... Hamdolsun binlerce kere :)


Her zaman yaşamaktan zevk almayacağım bir gerçek ama arada bir değişiklik iyidir. Yeşillikler, taze meyve, sebze, süt... İnsanların kısmen daha sahici olduğu, insanlığın daha yürekten hissedildiği yerlerdir sanırım köyler... Yine de yaşamalık değil de gezmelik kalabilirler hayatımda :)


[unutmadan: Seviyorum sizi sevgili şubemin sevgi dolu insanları,iyi ki varsınız, hayat sizinle güzel :) ]











14 Şubat 2013 Perşembe

Neşeli Tatil Güncesi 2

Eveeet kaldığımız yerden tatil hatıralarına devam...

Bir uzak akrabamızın yakını vefat etmişti ben ordayken. Taziyeye gittik. Acı hastalık,kanser...

Bianda rahatsızlanıp birkaç ayda kötülenmiş kadıncağız. Ölümün hatırlattıkları ne tuhaf hayatımıza... Ne kadar da uzağız "ölüm" duygusuna..Sadece yaptıklarımızı, ettiklerimizi toplayıp gideceğiz sonunda..Sadece bunlar... En sevdiklerimiz, yediklerimiz, kıyafetlerimiz, yastığımız, gezdiğimiz yerler, fotoğraflarımız, tahammül edemediklerimiz... Her ne varsa geride kalacak işte. Sadece yaptığımız iyi ve kötülerle yollara, hem de uzun bir yola gideceğiz. Kalanlara neler olduğunu bilemeyeceğiz. Arkamızdan tek gelebilecek olanlar ektiklerimiz. İnsanlara iyilik ektiysek onlar, kötülük ettiysek onlar arkamızdan geliverecek, buluverecek bizi orda... Öğrettiğimiz iyiler sürüp giderken, kötülükler de adrese teslim ne yazık ki:(  Ayetler, dualar gelecek... İnsan olmak ne kadar zor... Yükleri dağlar bile kaldıramazken biz cesur davranmışız. Yaşamak zor, ölmek zor, hesap zor... Ama cennet de yine bize var, bize var nepneşeli günler, bize var Rabbimin rızası... Ouuu Allah kolaylık vere bize, yolumuzu aydınlata, arkamızdan hayrla anan çok ola !

Derken güzel günlerimizi beraber güzel geçirmek için yine toplandık bizde. Amaç beraber vakit geçirip neşelenmek... Bir gün de halalarımı evlerinde ziyaret ettim. Ben seviyorum ki insanları :) Beraber olmaktan zevk alıyorum, gülmekten, muhabbet etmekten, oynamaktan [ama lütfen birilerini çekiştirmesinler :( ] Hele de çocuklar da varsa süper :)) Yerim ben o kuzuları :) Ondan tatil güzeldi, beraber vakit geçirmek, muhabbet etmek güzeldi... Hamdolsun.


Hıımm bi eksiğim vardı evimizde kuzucuklar ve kıymetli anne babaları... Kafam bazen dayanmasa da yine de beraber olmak çok güzel olurdu kesinlikle. Onların kokusunu duyuvermek, beraber oynamak :) Kahve keyfi başka olurdu kesin sevgili ablam ve abimle :)) Ki Özlem abla "Kahve içelim" deyinceki mutluluğum görmeye değerdi... Gönül hem kahve ister hem sevdiklerini :) Ayırmak olmaz sevenleri.


Kahve demişken bir Maraş klasiği "tirşik" vardı annemciğimin menüsünde. Yemeyip yattım yanında resmen. Hatta doyamayıp gece kaçak kaçak yediğimi de itiraf etmeliyim sanırım. :) Menüler gerçekten harikaydı..Çook şımartıyolar çook... Annem resmen kaç gün basbaya misafir sandı beni. "değilim misafir" desem de severek ağırladılar sağ olsunlar. 


Yine de itiraf etmeliyim ki Bursamı, odamı, arkadaşlarımı, öğreciciklerimi velhasılı buradaki hayatımı özlemiştim. Evet çoook seviyorum ailemi, tatili ama buradaki hayatımı da çok seviyorum. Rabbim ayırmasın ve mutluluğumu daimmmm eylesin. Çalışmak, zahmet olmasa tatil olur mu hem hiç değil mi ?

İyi ki Bursam da var sevdiklerimin şefkatli kolları da :)
Hamdolsun,daim olsun Rabbim...

13 Şubat 2013 Çarşamba

Neşeli Tatil Güncesi 1

Ooooo günler sonra şükür blogcuğuma kavuşturana :))
Bayağıdır ayrıyız, ve ben çok özledim bu ayrılıkta yazmayı.
"Tüh" dedim hep "olaydı blogcuğum çiziktirirdim şimdi heeeep bunları" :) 
Ama ayrı kalmanın da iyi yanları var muhakkak, nadas olmuştur ya bana.

Neyse yokken tatil yaptım, anne yemekleri yedim, gezmelere gittim, geç kalktım hatta televizyon bile izledim. Hem de hiç bilmediğim saçma dizilere baktım... Yaptım yani bunu :)

Tatil hatıralarım ve dipnotlarım gelecek parça parça nasipse... Bu arada bitirdiğim kitabım da var.. onla ilgili yorumlar da gelecek, ama sırayla. Bir klavyemle hasret gidereyim önce :)

Bursamda işlerim bitip de izni kaptığım gün hızla bavulumu hazırlayıp yola düştüm. Sürprizleri pek bi sevsem de annemciğimin önceden sevinmesini istediğimden hemencecik "geliyoruuuum" dedim. Adana'ya da bi selam çakma isteğimden ve özlemime engel olamadığımdan Adana aktarmalı gitmeye karar verdim ama kaldı ki direk olan otobüse de yetişemezdim. Gayet iyi Eskişehir'e gelmiştik ki Eskişehir'de bi teyze bindi. Teyze iki kişilik yer alsa iyiymiş, beni cama yapıştırdı, bide laf vuruyor "sığmıyorsan binme diye" "Tövbeeee" deyip devam ettim yola :) Kitabıma gömüldüm..Bu Cenk Enes Özer çok farklı bir adam, hamdolsun karşılaştığım için :) Yazdıklarına ortak oldum yol boyunca.



Nihayet Adanaya geldik, ama Adana yolları bile beni ziyadesiyle mutlu etti :) Nasıl değişik memleketimin kokusu, havası... Biraz otogarda etrafı seyrettikten sonra vakti gelen Maraş otobüsündeki yerimi aldım...Yine gelene kadar kitabımı okudum. Daha yoldayken gelen kahvaltı teklifleriyle başım dönmüştü zaten.. Hele de teyzemin kahvaltısı yani :)) Gerçekten de başımın döndüğü kadar vardı, bir kere her şey doğal, tabı yapılan salatalar,hamur işleri oooo.. Yolda başımın döndüğü kadar gözüm de döndü :) En güzeli sevdiklerinle olmak yine de muhakkak. Sevdiklerinle ve seni sevenlerle olmak güzel, güven verici... Allah yokluklarını vermesin.

Tatil iyidir yani...
Tatil neşelidir...
Tatil "iyi ki var" dediğimiz...
Sevdiğimiz...
Bağrımıza bastığımız...
Dört gözle beklediğimiz...
Tatil ah tatil  :))