25 Mayıs 2013 Cumartesi

Mekke / Medine

Okuduğum kitaptan notlar var bugün...
Bu benim Kutlu Yolculuğum için okuduklarımdan biri ve tek kelimeyle çok beğendim
Beni zorlayan tek yanı tarihe olan muhabbetim (!) 
Sayın Talha Uğurluel de tabi ince ince ayrıntı ayrıntı yazınca,
az biraz yormadı değil okumak :))

"Peygamber Efendimizin İzinde Mekke Medine"

Önce Medine anlatılıyor 
(Ki inşAllah biz de ordan başlayacağız sanırım)
Eski adıyla Yesrib bura...
Yeni adıyla Medine...
Mescidi Nebevi...
Yeşil Kubbe...
Ensar... Muhacir...Kardeşlik
Uhud... Hz.Hamza... Hz. Musab Bin Umeyr...
Cennetül Baki..
Eşinin ve babasının yanındaki kendine ayırdığı mezarlık kısmını Hz Ömer'e veren Hz. Aişe...
Hz Aişe... Hz. Sevde... Hz. Zeynep...
Hz. Rukiye... Hz. Ümmügülsüm... Hz. Zeynep...
Hz. Fatıma... Hz. Hasan...
Hz. Osman... Hz. Abbas... Hz. Halime...
yani..Cennetül Baki..
İlk Mescit Kuba... Kıbleteyn Mescidi (çift Kıbleli Mescit )...
Hurma bahçeleri...
Osmanlı Tren İstasyonu...
Her yer Efendimizin izleriyle dolu sanırım burda...
Bir yerde yıldızları (sahabe efendilerimiz)... Bir yerde ailesi...
Bir yerde sefere hazırlık... Bir köşede Ashabı Suffa...

Geldik Mekke'ye...

"Allah Teala Mekke civarını tamamen kayalık bir halde yaratarak, buraya gelenlerin gönüllerini çevresindeki hiçbir şeye kaptırmadan sadece kendine yönelmelerini istemiş" demiş Necip Fazıl... Çok hoşlandım bundan...
Hz. Hacer, Hz. İbrahim, Hz. İsmail burada en çok anılanlardan... Hz. Hacer olabilmek... "Bunu Rabbin mi istedi? " ile tevekkülde etmek... 

En son Safa ve Merve tepeleri arası say yapılıyor ve umre tamamlanıyormuş. Burada saçımızdan bir tutam kesiyormuşuz ve manen, "günahlarıma şahit vücudumun bir kısmı yenilenmiş oluyor" muş... Çok beğendim bu anlamı :)
Efendimiz Hz. Hatice ile yaşadıkları evi Hz. Zeynebe evlilik hediyesi olarak veriyor. Medineye hicretin ardından Akil (ki Hz. Ali'nin kardeşi) satmış bu evi. Mekke'nin fethinin ardından nerede kalacaklarını sorduklarında Efendimize; "Akil kalacak bize yer mi bıraktı" der. :(    (Şimdi burası mescitmiş)

Kabe insan yapısı ilk mekan yeryüzünde. 19 kere yenilenmiş. Hz İsmail ve Hz. Hacer 'in kabirlerinin burada olduğu söyleniyor (Hicr-i İsmail denen yerde) Hacerü'l Esved ile Makam-ı İbrahim arasında 39, Safa ile Merve Tepeleri arasında ise 70 peygamber kabri bulunuyormuş.

Zemzem ne amaçla içilirse ona çare oluyormuş, bunu da bilmiyordum :)

"Mekkedeki dağlar sanki namaz kılacak bir insan görünümünde, yönünü Kabe'ye dönmüş ve başını yere koymuş gibidir" diye ifade edilmiş... Ne naif, ne hoş  :)

Vee Taif anlatılıyor burada. İnsanlığın İftihar Tablosunun kıymetini o an anlayamayanların yeri... "Başlarımızda bizi koruyacak sağlam başlıklar, gözlerimizde en karasından gözlükler var ama güneş bizi perişan ediyor" diyor yazar... 80 km lik bu yolu yayan nasıl gittin Ey Efendiler Efendisi ? Nasıl bir sevgidir bu ? 

Semure Ağacını çok severmiş Efendimiz, yolculuk yaparken altında dinlenip namaz kılarmış :)

Cennetül Mualla var burada. Hz. Hatice, oğulları Kasım ve Abdullah, Ebu Talip ve Abdulmuttalib 'in kabirleri burada bulunmakta imiş....

Anlatamadım ben kitabı... O kadar yoğun ki.. Bereketli...Okumalı...Gidecek olsa da olmasa da insan O'nun (sav) yaşadıklarını adım adım takipten çok lezzet alıyor. 

Rabbim isteyen herkese kavuşmayı nasip etsin O Kutlu Mekanlara...









9 Mayıs 2013 Perşembe

İyi Ki Varsın İstanbul


Günlerin yaza yaklaşması içimde acayip mutluluk yaparken, çocuklardaki hareketlilik beni çok acayip yormakta. Kaç gündür dişlerimi sıkmaktan bi hal oldum. Ki özellikle rahatlamak için İstanbula gittiğimi de düşünürsek,üzücü yani durumlar... Hamdolsun deriz tabi ki her duruma ama yolun en zor kısmına geldik sanırım. Allahım onları üzmeden tatile bi gelseydik, iyiydi. Birinin gözyaşlarına şahidim mesela salı günü, koskocaman erkek bir çocuğun gözlerinin kocaman kocaman doluşuna şahidim, ve kızgınlığım ve üzüntüm hepsi birbirine karıştı sonunda... Akşamı zor ettiğim bi gündü bugün de. Edepsizliğe tahammülüm yok sanırım. Birçok şeye tahammül geliştiren ben, bunu beceremedim henüz :) Yapmalımıyım onu da bilmiyorum ya :)
Allahım nolur onların da bizim de emeklerimizi zayi etme ! Nolur ! 

Gelelim İstanbula :) Sevdiklerimle bir gün daha geçirmek için hemen atlayıp gittim pazar akşamından. Yalnız bu pazar başka pazarlar gibi değildi. Şampiyonluk pazarıydı bu :)) Arena'nın önünü ve Florya yolunu görünce gururla karışık bir sırıtmaya karıştığım kesin. Mutlu oldum evet, severim ben sarı-kırmızıyı :))
Ertesi gün öğlene doğru umre hazırlıkları için annemle çıkmıştık, akşam geldik eve. Kuzularımla az vakit geçirdim bu kez ama gene de beraberdik yani :)) Ve salı sabahı masal bitti, erkenden yola çıktım ve Bursamda devam hayata... Hamdolsun :))

                                                     Feribot beklerken :)







Arena'nın önü nasıl coşkulu kalabalıktı :))

                                  

      Küçük kuzum çizgi film izlerken ve ne yediğini farketmezken :)


Fatih'te bir ev :)) bayıldım


Metro'da kahveci var resmen, kafein krizi tutanlara ! :)


İstanbul dönüşü en sevdiğim üçlü, tost,çay ve manzara :))




Bu da feribotun minik konuğu :)



                             Martılar :)                               


At taşıyan bir kamyon, minicik taylara dikkat :)



Bu da bugün gelen pasaportum :) Çekmeden olmazdı onu :)

1 Mayıs 2013 Çarşamba

İzmir Güncesi

Egesever oldum iyice ben iyi mi? :)

İzmir'e gitmeye pat diye karar verip, hızla çıktık Bursadan Özlemciğimle.
Özlem bir insanın hayatta sahip olacağı nadir ev arkadaşlarından, beni bile çekiyor :)
Neşeyle bindik gecenin yarısında otobüsümüze veeee sabah erkencikten açtık gözlerimizi İzmir'e :)
Her yer yemyeşil (yollarda), her yer pırıl pırıl
Hani çok İzmir sever değilim, ama merak ediyordum
Bakalım neler çıkacaktı burdan ?

Bahar olmasıyla da alakalı olarak tabi her yer yemyeşildi :)
Dahasııııı portakal ağacı vardı Özlemlerin bahçesinde
Hatta oralarda birsürüüü portakal ağacı vardı
Ve tabi portakal çiçeği mevsimi...
Ve mis gibi kokular...
Allahım koku fotoğraf gibi kalıcı hale getirilebilir olmalı..
Olmalı gerçekten :))


Ardından lezzetli, anne eli değmiş bir kahvaltı
Ardından ver elini sokaklar :)
Çok gezecek yeri yok sanırım İzmirin
Ama deniz gayet güzel bir şehir yapmış bence burayı
Mis kokusu denizin, gayet sırıtık yapıyor insanı
Portakal çiçeklerinden sonra deniz kokusunu da alınca tekrar mest oldum İzmirde :))

Saat kulesi, Kestanepazarı Camii, Hisar Camii, Kızlarağası, Kordon...
İşte böyle bir İzmirdi :)
Bikaç güzel yer daha varmış ama vaktimiz çok azdı, ondan bu kadarla yetindik :)
Güzeldi kesinlikle...Sevmedim diyemem İzmiri...
Ama Bursamın yerini hiç de tutamaz,
Hani derler ya "tırnağı olamaz" :))

Buarada Kestanepazarı Cami çok tuhaftı
Alışmışız Osmanlı kültüründeki camilere
Ki düz dört duvar gibiydi
Bir camiyi böyle görmek çok acı
Kederlendiriyor insanı,
Ama içinde hafızlık çalışan çocuklar vardı
İşte camiyi cami yapan onlardı diyebilirim
Hepsi kenarlarda çalışıyorlardı..En latif sesleriye...
Hisar ise biraz daha huzurlu...Daha cami...

Buarada Meryem Hocayı ve bebişleri ziyaret ettik tabi ki :))
Allahım nasıl heyecanlı..
"yoktan yaratılma" hadisesini en iyi anlayabildiğimiz yer doğum sanırım
Yokken yapacak birşey yok
Var olunca insan ancak "subhanallah" diyebiliyor
Kız daha narin,
Erkek biraz daha yapılı
Kız daha dayanıklı acıya, hayata (Meryem Hocanın yorumu)
Erkek biraz daha sakin...
"Anne olmak çok değişik" diyor ve
Kesinlikle "Yaşamadan anlaşılmıyormuş" diyor
Etrafımda bu kadar yeni bebekli anne görünce Elif Şafak'ın Siyah Süt'ü geliyor aklıma
Orda da anlatıyordu yeni birinin eve katılmasının nasıl olduğunu...
Annelik ilginç, yaşanılası sanırım :))








               Sanat buna denir :))












               Konak 'a iniyoruuuuz :)


Kaktüslü bahçe yapmışlar...

                                     


          Saat kulesi ve minicik cami :))






                   Kestanepazarı Camii




            Hafızlık çalışan çocuklar :)


Camide "havaya tesbih atmaca" oynamışlar sanırım :))



  
Gene kedi buldum orda tabi ki :)


 Hisar Camii, bu minber gayet tanıdık geldi...




        Tavandaki süslemeler...orjinal...



Deniz analarından sadece biri :)


                  Midyecikler :) 




          Kadife Kale bura da...



Her gittiğimiz yerden buzdolabı süsü almak adet oldu bizde :))





Veeee Selim ile Semra Felak Nas larınızı bekler :))









Bunlar da çikolataları :))