25 Ağustos 2013 Pazar

Kutsal Gezi Notları**

Kutlu Gezi Notlarıma devam etmezsem unutmaktan korkarak tekrar klavye başındayım :)

Zamanla öyle bir unutuluyor ki...
Ve özlem...
Neyse.

3. Gün Mescidi Nebevi önünde buluştuk sabah namazı sonrası. Benim için çok heyecan vericiydi çünkü Yeşil Kubbenin mescit bahçesinden göründüğünü bilmeyen ben ilk kez karşılaşmıştım. Halbuki hep videolarda var dimi ? Nerden çekiyolar ama işte :) Sanıyordum ki hep beklerken gördüğüm o azıcık yerden göründüğü kadar... Hamdolsun değilmiş. 

Bir de burda küçük bir kulübe var. Bu kulübe Efendimizin Medineye geldiklerinde kaldıkları Hz. Eyüp hazretlerinin evinin yeri. Daha da ilginci, çok daha önceleri bura Tubba diye anılmaktaymış, ve Tubba'nın meliki buraya Efendimiz (sav) için yaptırmış bu evi, "Ben yetişemedim ama yetişseydim sana iman ederdim" diyen bir pusula bırakmış sandık içinde. Bu sandıktan daha hiç bahsedilmemişken Efendimiz sahabe efendilerimizden birine "sende bir sandık var onu getir" diyor... Ve herkes şaşkın kalıyor bu olaya :)

Cennetül Bakiye malum bayanlar giremiyor. Dışarıdan gördüm. "Kıyamet azabı bana ve çevreme zarar vermez" buyurmuştur Efendimiz, ondan kıyamet azabı Cennetül Bakidekilere zarar vermez.  Hz. Osman, Hz İbrahim ( Efendimizin mübarek oğulları), Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin Efendimizin mübarek başları, Hz. Abbas, Hz. Rukiye, Hz. Safiye nin kabirleri buradadır. Ali Ulvi Kurucu hocamızın da kabirleri buradadır... Hz. Meymune validemiz evlendiği yerde vefat etmişlerdir, Hz Hatice annemizin kabri ise Mekkededir. Peki ya Hz. Ali ? Kabri nerede o mübarek ilmin kapısı insanın ?

Bikaç mescit gezdik ardından..Biri Gamame Mescidi, yani "Bulut" :))
Efendimizin burada yağmur duası ettiği belirtiliyor ve başında O'nunla (sav) gezen bulutun belirgin bir şekilde görüldüğü yer olduğu söyleniyor. Hemen yanında sayılır, Hz. Ebu Bekir Mescidi var, burada namaz kılmışlar vakti zamanında... Bu mescitler Osmanlı döneminde yapılmış. Sultan Mahmud zamanında yapılmış ve kapısında "Bu mescit Ebu Bekir Efendimizin Mescidi"dir yazıyor.Yeşil Kubbenin tamirini yaptırmış aynı zamanda Sultan Mahmud, ve yere bir bez serdiriyor, tozlar Efendimizi (sav) rahatsız etmesin diye. Oğlu devam ettirirken tamire, dünya kelamı konuşturtmuyor... Abdülmecit diğer mektupları yatarak okuyabilirken, Mekke ve Medine'den gelen mektupları hasta yatağından doğrulur. Sultan Abdülhamit'in iki eşinin kabri Yahya Efendinin orada, Beşiktaşta (ki muhteşem biyerdir). Adnan Menderes eşlerinden birini Fransadan getirtiyor, Fransada Fransız askerlerinin bulaşıklarını yıkamaktaymış :( (bu eşi mi bilmem ama...) Müşfika Sultan, Abdulhamithan'ın vefatından sonra hiç dışarı çıkmamış, neden diye sorulduğunda "benim eşim çok kıskançtı, sokakta görecek insanlardan ruhaniyatı rahatsız olmasın" diye cevaplar ve bence elleriden öpülesi bir annelik yapar...

Yeryüzünde heran ezan okunur ya, Efendimizin ruhunun hayatta olmadığı tek bir an bile olmaz.  Şehitler bile ölmezken, sıddıklar..peygamberler... Bir an bile ruhunun hazır olmadığını düşünemeyiz. Biz bir türbe ziyareti yapmadık, hayatta bir peygamberi ziyaret ettik. Efendimizin huzurunda selatı selam getirirsek Efendimiz onu alır.

Medine... Güzel şehir... Huzur dolu... Medine'de en kıymetli iş selavat getirmek. Allah Resulune zaman ayırmak (sav)... "Salavat geldiğinde melekler bunu bana ulaştırır, Cenabı Hak bana ruhumu iade eder ve ben o selamı alırım" O'na (sav) her an selam gelmekte, her namazda ve her an... 

4. gün sabah namazını mescidin avlusunda kıldım bikaç fotoğraf çekebileyim sonrasında makinemle diye. Oralı kızlarla tanıştık, pek anlaşamadık ama gene de birbirimizi sevdiğimiz kesindi :)
Ve Medine'den ayrılış... 

Gitmeden önce Mekkeye ihram, hac ve umre üzerine bikaç not :

İhramı gusülle giymek ve beyaz giymek sünnetmiş. Hacceden annesinden doğduğu gün gibi tertemiz olur, umre de küçük hac olduğundan...İhram normalde helal olanları haram kılmaya deniyor. "Buyur Allahım senin emrine uydum geliyorum" diyoruz.
Allah teala Hz.İbrahim'e der ki: Çağır benim kullarımı, Hz. İbrahim cevap verir: ben nasıl duyurayım?
Cevap verir Rabbim, çağırmak sana, duyurmak bana. 

Umre şafilerde farz. Hz. Ayşe annemiz soruyor, Siz cihada gidiyorsunuz, peki ya biz kadınlar ?
Efendilr Efendisi cevaplıyor: Hac, umre kadınların cihadıdır. ve Hz. Aişe annemiz hiç bırakmamış umreyi. 14 günde varırlardı Mekkeye, ki ihramda av yok, bitki koparmak yok...hac meşekkatti... ya bize ? 









                       Tubba Mekanı







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder