13 Ekim 2014 Pazartesi

Hazan Güncesi

"Evraka, evraka !" diye bağırabilirim bence.
Evet evet buldum sonunda.
Hazan, hüzün demekse,
Ruhumun daralışının elbet en büyük sebebi bu
Bir kaç yıldır tanımsız bir huzursuzluk çöreklenip kalıyor içimde
Tam da işte bu mevsimde 
Yağmur toprakla ilk buluşmalarını yaparken
Herkesler evine sığınırken
Ruhum ortada kalıveriyor sanırım
Dökülen yapraklar arasında ne yapması gerektiğini biliveremeyince
Basıveriyor çığlığı:
"Ben daralıyorum"

Kah çok üstünde durmayıp yüzümü ellerimin arasına alıyorum
Kah bildiğim tüm yöntemlerle ferahlık ninnileri ezberletiyorum ona
Sonuç, hazana alışmakla son buluyor
Hazana alıştıkça, hüzün ıraklaşıyor
Sevmeye başlıyorum sarı mevsimi
"Her kışın baharı var" ya umutlarımı yemyeşil tutuyor

Ruh ancak O'nu bulmakla tatmin oluyor
Hazan da olsa, hüzün de çöreklense 
O varsa hayatımızda, zor yok, ferahlık çok
Dünya ne zaman çepeçevre sarıverse 
Ve Rab mekanını kalpte sislendirse,
O'na bağlılığımız kadar yeşil kalabiliyoruz...

Yine, yeniden "Kalpler ancak O'nu anmakla mutmain olur"
O'na hep bağlı kalmak duasıyla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder