6 Kasım 2012 Salı

Yollar ve Çocuklar

bir İstanbul hikayesini tamamlamış bulunuyorum :)
Sevgili evimin sevgi pıtırcığı Özlemciğimle yollara düştük bir pazar gecesi
Gözlerimden uyku,bedenimden yorgunluk akıyordu
Ama İstanbul'du bu...
Anneye varmak en güzeliydi hayatta :)


Yol insana tuhaf bi düşünme zamanı veriyor adeta
Fark ettim de yolda konuşmayı sevmiyorum
Sadece kendi içime gömülüp düşünmekten yana kullanıyorum zamanı
Ve bu zaman giderse geri gelmeyecekmiş gibi düşünüyorum
Zaman zaman zaman...
Ve yol...
İnsanın kendini bulmasını sağlıyor


Neyseee,feribot tabi ki İstanbul-Bursa yolculuğunun en güzel yanı
İnsanın o denizin kokusunu ve rüzgarı yüzünde hissede hissede yol alması hoş..çok hoş..

Veee ev..
Tabi ki kuzucuklarıma kavuşmak..
Vee terli boyunlarından mis gibi bir öpücük koparıvermek onlar uyurken 
Sabah onların sesleriyle uyanıvermek
Yatakta boğuşmak,oyuna doymak :)

Annemle uzuun uzuun muhabbet etmeyi nasıl da özlemişim
Çay,kahve eşliğinde muhabbete doymak
Ve beraber mutfakta yemek yapmalarımız
Ve kuzuların okuldan gelmesi
Ve çizgi film eşliğinde akşam yemeği 
Akşam gemileri izlerken yılın ilk kabak tatlısına doymak..

İnsanın ailesi hep yanında olmalı
Elini hep tutmalı bedenen uzakta da olsalar :))

Sabah tekrar yola düştük
Her dönüşümde dediğim gibi İstanbul iyi hoş da ahhh yaşaması pek zor
Trafik,değişik insanlar,vurdumduymazlık...
Ama gene de İstanbul orası 
Kötüsü olmaz :)


Haa buarada akşamı ne kadar zor ettiğimi ben bilirim bi, bi de gözlerim
Uykusuzluktan kendinden geçtiler artık :)
Ama hayat yolculukla güzel
Hayat ailenle güzel
Hayat dostlarınla güzel
Yorgunluk bile olsa :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder