18 Mart 2013 Pazartesi

Ev Hanımlığı :)

Çocukken yazın son, son baharın ilk günlerinde halılar serilmiş olurdu bir gün okuldan geldiğimde. Halılarla özlemimi gidermek için öpesim gelir, yerlerde takla atar, yuvarlanır dururdum. İşte aynen öyleyim yine :)

Nereden çıktı şimdi bu ruh hali ? Özlemciğimin yokluğunda evimizin her biryerine el atmak istedim. Epeydir el değmemiş dolaplar, silinmemiş kapılara falan.. Derken içimdeki dürtüyle mutfağımızın şeklini değiştirdim. Halı, koltuk, masa derken oda tamamen değişti birden. Tabi bel sağlığım da değişti sanırım :)  Arkasından yeni mutfağımızda yemek yaptım ki bundan müthiş mutlu oluyorum, sonra da yedim (zaten o kadar açlığın üstüne yemek hazır olmasaydı masadaki çiçeği yiyecektim:) ) Sonra mis kokulu çay... Anne sesi telefondan... Neşeli şarkılar dinlemece, sevdiğim bloglara bakmaca...

Sanırım bazen yalnızlığı seviyorum. Kendimi dinleyecek zamana ihtiyacım oluyor bazen. Sadece kendimle olduğum zamanlara... Eskiden tek başına yemek bile yiyemeyen ben, kendime vakit ayırmaya, evde PTK  (pijama, terlik, kitap) yapmaya çok ihtiyaç duyuyorum. Ama yine de tamamen yalnızlık hiç ama hiç keyfli değil. Birilerinin geleceğini bilmek, akşam çayını yalnız içmemek, gittiğin yerlerde onu düşünmek... yani sonuçta yalnızlık arada bir çok güzel... Ama arada bir :))

Buarada mutfağımızda bi deniz manzarası eksik artık.. Belkim o da olur bir gün.. " Ben ümitli gemi.... :) "




6 yorum: