Uzak Geceye Mektuplar....
Hüzünlü deneme...
Bi kaç cümle sanki içimden alınıp kitaba dökülmüş....
*Göğsümü gere gere sevseydim, sevebilseydim sevilecek ne varsa ve sevildiğimi hissetseydim
*"Artık çok geç" e çok az vakit kaldı... Bunu hissediyorum...Ağlamak istiyorum...
*Gözlerimde hüzün...Dudaklarımda tebessüm...Galiba böyle öleceğim...
*Arkama bakacak zamanım yoktu. Gidilecek yolum, varılacak ufkum, söylenecek sözüm, yapacak işlerim vardı. Hem dahi ölüm vardı.
*Kalbimdeki tereddüt ve hüzne rağmen adımlarımdaki aşk ve temponun sebebi buydu
*Bir tatlı ümit veya bir tatlı hayalin peşinden asil bir vazife şuuru içinde sürükleniyordum... Ve bu beni yaşatan şeydi.
*Hüzün, alabildiğine keyiftir gönlünün türkülerinde... İçinde aksiseda bulur
*"Bu" dedi "belki de yaşadığım baharın sonuncusudur"
*Yaşamasını bilene ölümden sonrası sonsuz bahar
*Biliyorum....Çok uzaklarda olmam gereken yer var...Biliyorum...Bu istasyona gelişim anlamsız değildi..Biliyorum...
*Ben hüzne müptela hallerdeyim
*Arkadaşları çoğaltır gibi...Yalnızlığı kovar gibi...Raflardan eski, sıcak bir kitabı, tozlu ama sıcak bir kitabı alır gibi...Özlenen dosta kavuşur gibi...Sevgi vefakar...
*Bu ayrılıktan çok beklemenin, sabrın imtihanı...Yorgunum...
*Sevgi bir gül bahçesinin adı...Sevginin dışındaki her şey ise bozkır...
*En büyük nimet anlamak...En büyük acı ise anlamanın verdiği ufku, muhatap olduğumuz insanlara açamamak...
*Yarabbi ölmeden önce öldür ki, pişman olmayalım.
*Hüzün aşka boğulmaktır ve kimsenin anlamamasıdır feryatlarımızı...
*Ancak o zaman anlayacaksın beklendiğini...Ve ancak o zaman anlayacaksın geciktiğini...Geldiğin gün.
Azıcık hüzünlemek isteyenlere tavsiyemdir...Murat Başaran iyidir.. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder